19 Eylül 2016 Pazartesi

Yorgunum...

Yine beceremedim buraya mutlu anlarımı yazmayı..
Mutsuzluğumu paylaşmak deyince aklıma gelen bir avuç insan ve burası...
2016 zorluyorsun beni..
Kendimi adapte edemiyorum mutluluğa ve mutsuzluğa.. 
Etrafımdan olaylar akıp gidiyor ben hiçbirini tutamıyorum.. 
Nasılsın sorusuna hamdolsun diye cevap veriyorum.. 
İşte bu kadar...

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Bin yıl olmuş mu buraya yazmayalı evet olmuş...

 Şimdi bir inceledim de 22 yaşındayım yazmışım post un birinde.. Sanki o yaşlardaki ben değilmişim gibi hissediyorum.. Bunalıma hep yatkın bir tarafım vardı biliyorum.. İçimden geçenleri sadece mutsuz olduğumda yazabiliyorum onu da biliyorum .. Artık yazamadığımı hissediyordum. 

 (Unutuldu zaten bu blog eski arkadaşlarımdan kimse takip etmez burayı  )

 Ama aradan yıllar geçtikten sonra tekrar deneyeceğim.. 

Büyüyüp bir zamanlar arkadaşım olup bilgisayarımı tamir eden adamla evlenip barklanıp eskiden en nefret ettiğim şehir olan Ankara ya bir daha ama bu sefer temelli yerleşip kilo alıp atanıp öğretmen olup vs. vs. ne çok şey sayabilirim değişenlerle ilgili. Durdumam ki kendimi sayar dururum... 

o 22 yaşındaki kıza ben bile uzağım şu anda .. 

Değişmeyenler de var elbette tıpkı o 22 yaşındaki kız gibi hala tüm mutsuzluklarımı en dipte yaşıyorum ama artısı var.. Sanki üzülen dün ben değilmişim gibi artık mutluluklarımı da en tavan noktalarda yaşıyorum.. Dengesizliklerim hala devam yani.. Hiç önemli değil.. Sonunda mutlu oluyorum..

Okul bitti hiç yapmam denen meslekle başladım hayatıma.. Öğretmenlik... Ama üniversitede tek kaldığım ders alanında Analiz.. Tüm meslek hayatımı da bu şekillendirdi zaten.. Analizci Ür-ge ci oldum çıktım 5 yılda.. Özel Sektör bana o kadar çok şey kattı ki.. Gaddarlaştım.. Ben ki sonuna kadar idareci bi insandım.. o kadar gaddarlaştım ki en yakın arkadaşlarımı hayatımdan çıkardım.. İlki çok zor oldu ama sıradakiler daha kolay.. Şimdi arkadaş bulmak konusunda zorluk çekiyorum evet.. Umrumda değil yeri geliyor yalnız sinemaya gidiyor.. Yeri geliyor eski arkadaşlarımla hep aynı yerde buluşuyorum.. Kendi kendime yetebilmeyi öğrendim... Biri hariç .. Onun varlığı olmasaydı kendime de yetemezdim.. O da 22 yaşında bilgisayarımı tamir eden çocuk.. 


Öyle bir şey ki bu ailemden uzakta yaşayamam dersin.. Özel sektör tam benlik deyip eve ağlayarakta gitsem o mutsuzluktan mutlu olan bi insanken nikahımı kıyayımda işten öyle ayrılayım tazminatım içeride kalmasın hesapları yapıp işimi gücümü ailemi bırakıp nefret ettiğim Ankara da buldum kendimi.. Özel sektör sevdalısıyken, ben bu şartlarda çocuk büyütemem evle ilgilenemem dedim bi anda Öğretmen oluverdim.. Ankara dan her fırsatta kaçan ben kpss puanları açıklandıktan sonra tek dileğim Ankara da kalabilmekti.. Allah dualarımı kabul etti.. İlk atamada Ankara ya atandım.. 


Ne kadar dağınık bi yazı olduğunun farkındayım bırak bu sefer böyle olsun.. Ben bi başlangıç yapmış olayım.. Belki bu sefer başarır ve sadece mutsuzluklarımı değil hem mutsuzluk hem mutluluk dolu bi blog a başlangıç yaparım.. 

28 Haziran 2011 Salı

G Ü V E N ?

"Güven nedir?? Kim kime neden güvenir?? Nasıl kazanılır?? Nasıl yıkılır?? " Günlerdir bu sorunun cevabını arayıp bulmaya çalışıyorum... Dünyanın en gereksiz duygusu olduğuna karar verdim...

Güven, Ankara'da bir park ismi sadece benim için ....

6 Ekim 2010 Çarşamba

Bu sefer bir Elif miktarından çok susalım..

Sus gönlüm.Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus...

Hadi susalım.. Susalım ve herşeyin hayırlısı olacağına inanalım.. Zor biliyorum..

Bi söz vardır.."Affetmenin ne olduğunu yalnız cesurlar bilir, korkakların tabiatında af diye birşey yoktur."

Korkakça davrandığımın farkındayım çok zamandır.. Çok konuştum.. Konuştukça daha çok soğudum herşeyden..

Ben böyle değildim .. Affetmeyi seven sakin biriydim.. Büyüdükçe kötü birisi mi oldum.. Hayır olmamalıyım..

Ne olursa olsun.. Kimsenin beni kötü yapmasına izin vermemeliyim.. Yarın hayatta olucak mıyım bilmiyorum..

Bugün sahip olduklarım her türlü zorlukla başa çıkmaya yetecek cinsten.. Sahip olduklarım içim şimdi susuyorum :)

Sus gönlüm.Her susuşun bir cevap olsun.Her susuşun,sabrın olsun.Her susuşun,duan olsun.İçten yakarışının adı olsun. Bekleyişinin.umut edişinin,inancının,sevdiğinin vurgusu olsun,susuşun…

9 Ekim 2009 Cuma

.....beyaz yaprak......

"unutma bugünün tarihini .. ben renkli kalemlerle yazdım duvarıma...günler geçtikçe aynı renklerle renk katacağım hayata...."

29 Mart 2008 Cumartesi

Dua ediyorum :(

belkide ilk defa hiç bir anlam taşımadan kelimeleri yanyana dizicem..
bu sefer mesaj verme kaygım yok :(

mutluluk nedir .. nasııl mutlu olunur diye sorguladığın günlerden biriydi yine..
öyle saçma sapan sebeplerden dolayı mutsuz oluyordum ki ..
her zaman inanıyorum.. hepimiz sınavdayız .. her gün farklı sınavlar biliyorum...
bazen şükretmeyi unutuyorum onunda farkındayım ..
ama bir kaç gün önce daha iyi farkında vardım ...
şu deli gibi dolunun yağdığı gün.. sabah sabah söylenerek üstelik sınava geç kalarak okula gidiyorum .. birde kafamı delercesine yağn doluya rastlıyorum diye söylenerek başladım güne..
projemi teslim ettim eve geliyordm .. Ankarayda oturacak bi yer buldum,"hayret birşey düzgün oldu ters gitmedi " diye ekstradan söylenirken karşımda duran ufaklığı farkettim ...
22 yaşıma kadar gördüğüm en tatlı gülüşe sahip olan bebek .. annesi ve babası yanında .. ben onu sevmeye başlayana kadar zaten Beşevlerden Maltepe durağına kadar gelmiştik bile.. 7 aylıkmış.. o kadar sevimliydi ki .. alıp kaçırabilirdim bile.. ve bana o kadar güzel bakıyordu ki ... ben severken o gülümsüyordu sürekli ... sonra annesiyle konuşmaya başladık .. 7 aylıkmış .. Gaziantep'lilermiş ve buraya ufaklığın ameliyat olması için gelmişler.. hemde kalbinden.. bunu söylediği zaman beynimden vurulmuşa döndüm... suratımı düşürmemeye çalışarak kocaman gülümsedim ve "Allah acil şifalar versin" dedim.. Annesi de gülümsedi.. inerlerken ufaklık bana el salladı annesinin yardımıyla.. ben tekrar acil şifalar diledim ve yine kocaman gülümsedim ...
taaki onlar inene kadar.. indiklerinde dayanamadım .. eve gelene kadar ağladım .. evde ağladım.. anneme anlattım yine ağladım .. şu an bile ağlayabilirim ... aklıma geldikçe çok kötü oluyorum..
ben burda saçma sapan dertler yüzünden dünyanın sonu gelmişçesine kendimi üzebilirken.. ufacık bir bebek kalp ameliyatı olucak.. zaten doğduğu gibi dünyaya 1-0 yenik başlayacak..
koskocaman insanlar ameliyat olduktan sonra acılarına dayanamazken... ufaklık nasıl dayanacak ???
çok pişmanım.ismini ve soyisimini öğrenmedim çnkü .. sıhhıyede ki tüm hastaneleri dolaşırdım şimdi onun nasıl olduğunu öğrenmek için ...
gerçekten şükretmeyi unutuyoruz... Allahım sana binlerce şükür benim sağlığım ve ailemin sağlığı yerinde... başımızda dert yok ...
o ufaklık için aklıma geldikçe dua ediyorum.. umarım iyileşmiştir.. umarım yine gülüyordur herkese.. allah ailesinede sabır veriyordur umarım uğraşabilmeleri için ....
ufak şeyleri bırakıp etrafımıza bakmamız lazım...
o kadar çok dert var ki .. keşke sızlanmayı bir an önce bırakabilsem .. yoksa yakında kendimden gerçekten nefret edicem :(
ALLAH ACİL ŞİFALAR VERSİN SANA UFAKLIK....

30 Ekim 2007 Salı

aşk mı kırmızı oje mi..

bir kaç gün önce ellerime ve ayaklarıma oje sürmeye karar verdim...
birden yıllar önce arkadaşımın verdiği tavsiye geldi aklıma..demiştiki...
""önce parlatıcı sür arkasından kırmızı oje sür yoksa silince izi kalıyor"""
mantıklı dedim... denemekte fayda olduğunu gördüm ... aldım parlatıcıyı elime bir güzel cila geçtim parmaklarıma özenle... böyle mi kalsa sadece parlatıcıyla da güzel oldu dedim...
yetinmedim... kaşındım.. devamını getirdim... kırmızı ojeyi taşırmamaya dikkat ederek bir güzel sürdüm.. başlarda müdahale ettim taşanlara.. sonra yoruldum.. taşarsa taşsın dedim.. uğraşamadım.... fena da olmamıştı aslında kırmızı ojemle mutluydum... bi süre kullandım... sıkıldım rengini değiştirsem mi dedim.. vazgeçtim...kullandım kullandım.. iyi durduğunu düşünürken.. soyulduğunu farkettim .. öyleyse silme vakti dedim kendime.. aldım elime asetonu... silmek sürmekten daha acı veriyordu farkındaydım... asetonun hoş kokusu gözlerimi bile yaşarttı zaman zaman... neyseki sildim zannettim .. ışıkları açtım... tırnak aralarımda kalan kırmızılıkları gördüm.. üzüldüm .. geçmemiş demek ki dedim... silmeye çalıştıkça canım yandı... kendimi hırpaladım.. aralarda kalanları zamana bıraktım.. nasılsa yıkandıkça çıkar dedim... bol bol aklıma geldikçe ellerimi yıkadım.. bugün tırnaklarıma baktım... kırmızı oje sürmüştüm bu tırnaklara bir ara dedim.. aslında çok fazla kırmızı ojem oldu diye içimden geçirdim...
artık ojemin rengini değiştirme vaktimin geldiğini hissettim :)
gittim kendimi çeşit çeşit ojeler aldım ...
zamanı gelince renk renk istediğini sürersin artık bu sen bilirsin dedim...
ve kendimi buna hazır hissettim :)

9 Ekim 2007 Salı

bir soru alınamayan cevap !?

üzgün olduğum günleride blok ders gibi ara vermeden yaşasam... Erken çıkma olasılığım olur mu acaba ?

4 Ekim 2007 Perşembe

----dibe vursam dip olsam----

Öyle çok dibe vurmak istiyorum ki … uzunca bir süre hiç çıkamamak …
Çekebileceğim acıların hepsini çekmek istiyorum … Canım öyle yansın ki nefes alamayayım .. nefes alamadıkça nasıl mücadele edebilceğimi öğreneyim…

her şeyin bittiğini düşüneyim mesela … sabahları ağlayarak uyanayım … geceleri ağlayarak uyuyayım .. hatta hiç gözüme uyku girmesin .. herkese gülümseyen yüzüm hüzün dolu olsun … Türkan Soray gibi ağlamaklı gözlerle bakayım herkese… neden mi ??

Hani derler ya gecenin en karanlık anı şafaktan hemen önceki andır diye …
işte bu yüzden …
Bu yüzden kendime acı çektirmek istiyorum .. Yaşayabileceğim en kötü anları yaşayayım ki sonunda bütün güzellikler beni bulsun … hep öyle olmuştur çünkü .. “ben bittim ” dediğim anlarda hayat bir sürü süprizler çıkarmıştır karşıma …

Hangisine yanayım bilemedim ki …
Gözümden bir damla yaş gelmemesine, uykularımın kaçmadığına yada düşününce içimin acımadığına mı sevinmeliyim ….yoksa … Hala safaktan önceki karanlığı yaşayamadığıma mi üzülmeliyim … karar veremedim !?!?Bende artık güneş doğsun istiyorum ..!

25 Haziran 2007 Pazartesi

VİDEONUN LANETİİİ !!!

nedir bu elektronikten çektiğim benim..
elime hangi elektronik geçse hepsini bozdum..
arkadaşlarım dostlarım size söylüorum bana emanet sakin elektronik eşyalarınızı bırakmayın :D
1568 parça şeklinde alırsınız söyleyeyim ..
en sonunda kabul ettim ..ablam hep eline geçen sağ çıkmıyor derdi.. artık kabullendim.... sonuna kadar haklısın...
yıllar önce tespit edilmişti aslında bu.. belki de videonun laneti başımdan gitmiyor..
şimdi şöyle oluyor efendim ...
ben küçükken parmaklarımı emermişim ...
küçüklüğüme inip sebebini bulabiliriz ama şimdi çok uzun sürer o :P
ne acı ojeler ne ilaçlar hiç biri etki etmemiş ..
annemde çaresini acı biber sürmekte bulmuş .. evet etkili olmuş ama ben yinede çözüm bulmuşum... <şimdi hikayenin başka bir tarafına bakalım > :P
bizim videomuz bozulmuş ... babam almış videoyu arkadaşına tamir etsin diye götürmüş..bir kaç gün sonra uğradığında ise adam babama hayret verici şeyler söylemiş..""abi sizin videoyu açtım ben ama içinden olmicak şeyler çıktı demiş ".. babam ne olduğunu sorduğunda ise tahmin ettiğiniz gibi ACI BİBER demiş :D ben annem parmağıma sürmesin diye biberleri alıp alıp videonun içine atmışım :D ilk bozduğum elektronik küçük sevimli videomuzdu .. bunun arkasından ablama hediye aldığım walkmanı bozdum .. ardından bir walkman daha bozdum .. ardından bir cd çalar bozdum .. ardından 3 gün önce almış olduğum mp3 çalarımın arka camını çatlattım ardından oda bozuldu zaten tamire gitti düzeldi ....sonra dururmuyum şimdi yine bozuk :(
çocuğum gibi baktığım bilgisayarımda bozuk F1 tuşuna basmadan açılmıo ...
bide bilgisayarımda benim gibi savaşmayı bilmiyor... bu aralar hepten yılgın oldu biraz zorladım mı 3 -5 programı birden çalıştırdığımda kitlenmiorda viiiuyyyyw diye bir ses çıkarıp kendi kendine kapanıyor :s tıpkı sahibi :S :D hemen kaçıyor herşeyden :D
neyse bozulanlara son olarakta fotoğraf makinası ekledik ....
ana kartı yanmış ve kırılmış fotoğraf makinamıda yaptırırsam tövbe edicem kendime elektronik alet almicam ..
allahım sen benim üzerimden bu pis elektiriği al.. videonun lanetini üzerimden kaldır...
artık elektroniklerle barışık bir insan olmak istiyorum..
lütfen ama lütfen lütfen :( :D :D
saygılar efendim :D


birazdan sony teknik servisine gidiyorum ..
bana şans dileyin :P :D
( bu seferde işin içine biraz cazibe katmayı düşünüorum :S
ben terbiyesiz değilim sadece öğrenciyim çok param yok benim :P :D )

6 Haziran 2007 Çarşamba

hayatımdan öylesine gitmeyesin diye kibritin yanmayan uçlarını bile yaktım
şebnem ferahın gazıyla ...

29 Mayıs 2007 Salı

öyle uzak ki yerim......! :(

özledim deli gibi köpek gibi....
şimdi onu farkettim.....
napiiim.... sınav zamanları kendimi dahada bir boşlukta hissediyorum . :(
evimde olmak istiyorum.....
bende pazarları ailemle birlikte gezmek deniz kokusu almak istiyorum .... çok uzun zaman oldu görmeyeli annemi.. (anne kuzusuyum evet! )
babamla doyasıya muhabbet etmeyeli .... ablamla gezip tozmayı koyun koyuna uyumayı özledim... kendi işini kendin yap diyerek kavga etmeyi özledim.... ne vardı şimdi o fotoğrafları bana gönderecek.. ben zaten burda günümü gün edip eğlenmiorum ki .. !! :(
iki aydır bursa ankara arası yolculuk yapmadım ki :( keşke bu saatlerde babam beni terminalden karşılasaydı ... arabasına bindiğimde beni sorguya çekseydi bir güzel... dersler nasıl deseydi sonuna canın sağolsun kızım deseydi.... ben her telefon konuşmamızda babamın uzun konuşamamasının sebebini bilmiyorum sanki.... özledim seni derken sesinin titremesinin farkında değil miyim ?
özledim evimi .... huzurumu ...

biliyorum ki bir kaç hafta sonunda bursada olucam bu sefer burda geride bıraktıklarımı özliycem...
ama şu an tek dileğim .. ablamla uyuyor olmaktı ... yada çeyrek film seyredip uyuyakalmak....
oda gelicek ... o günlerde.....

Öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor
Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor
Ya herşeyim ya hiçim sorma dünya nebiçim
Bir kördüğüm ki içim çözdükçe dolanıyor



.........................................................

9 Mayıs 2007 Çarşamba

şarkı yazmak....
ne kadar garip duygu...
çok merak ediyorum hangi duygular o muhteşem sözleri akıllara getirir ki ???
ben neden yazamıorum...
ben o kadar açı çekmedim mi ki ?
hiç mi üzülmedim ?
bazen ciddi anlamda kahroluyorum bu sözler neden benim aklıma gelmedi diye ?
yok hayır psikopat değilim..:p
yada bana hiç şarkı yazılmadı .. onu mu kıskanıorum acaba :p
düşünüorum işte diorum bu şarkıyı ben yazmalıydım ..
bende yaşadım bunları.... neden olmuyor öyleyse...
olsun aslında çokta dert değil.. birileri benim yerime konuşşun benim yerime şarkılar yazsın yeter... çok canım sıkıldığında şarkılar söylebileyim içimdekileri anlatabilen.. derdimi ritimle anlatabileyim ..yeter ...
hiç şarkısız kalmamak dileğiyle ...
bitiyor yazım ve şu an dinlediğim şarkıyla
....


Nasıl zor şimdi......Tanışmak başka biriyle
Yeniden kurmak ......O devrilen cümleleri
Anlatmak kendini.....İlk kez anlatır gibi
Dinlemek her şeyi.....Unutması zor olsun diye...

Sevdiğim film hangisi.......En sevdiğim şarkı şiir şair
Yazar çizer siler bozar zamanın silgisi
Silse yine iyi...Tükenmiş bir kalem inadında...Kalır izi
Sen boşversen boş vermez beni

Nasıl şimdi zor
Asıl şimdi zor

8 Şubat 2007 Perşembe

kötü olmak seni geri getirir mi ?

çok uzun zamandır aklımı kurcalayan birşey var..
neden insanlar zor olanın peşinden koştururlar ki..
kendimce bu sorunun cevabını bulmaya çalışıorum aylardır.
çok basit örnekler vericem .


1- birilerine iyilik yaparsın karşılıksız. yaparsın yaparsın.. ama yanında olmak istediği insan ona insanlığını bile hissettirmeyendir..

2- hayatta da öyle değil midir.. asık suratlı insanlar daha çok sevilir..korku mu yoksa yaranma duygusu mu acaba bunları yaptıran ???

3- komik bir örnek olacak ama doğru ne yazık ki :)msnde bile 'çok müsait konuşmak için' yazsam kim sallar ki ??:) tam aksine meşgul olunca yazılanlar aklıma geliyor da ....

4- ilişkileri taktik oyununa çevirmek.. küssen darılsan .. okadar kıymet bilirsin ki.ama anlayışlı olsan .. nasılsa anlar diip çok kadar canını yakarlar:( yakıyorlar da..

bir şarkı sözü geldi aklıma ... KÖTÜ OLMAK SENİ GERİ GETİRİR Mİ ACABA? çok daha anlamlı geldi kulağıma şimdi...

ama kararım karar.. bundan sonra sevgilimle arkadaşlarımla yada ailemle hiçbirşeyi taktik savaşına çevirmiycem.. ASLA.. herkesle kartlarımı açık oynuyacağım.. ve beni bu şekilde üzenlerede izin vermeyeceğim ..
insanız herkese insan gibi davranmalı .. saman altından su yürütmek.. ne yazıkki çok itici...

yapılan iyiliklerin kıymetini bilin kızdırmayın beni :P :P

artık hayatı tanı..

........
.....
.
yavas yavas büyüyüp..
yavas yavas ögreniyoruz gercekleri ..
zaman herkese esit davranmiyor..
şimdi...
..hayati tanima zamani...

.
.....
........